Hep Roma hep Roma olmaz biraz da başka yedi tepeli güzel bir şehirden bahsedelim İstanbul...
Evet, hem Roma hem de İstanbul yedi tepe üzerine kurulmuş. İki şehir de tarihte çok önemli olaylara sahne olmuş, birçok insanı barındırmış ve ikisi de bir dönemi açıp kapatan şehirler olarak tarihe isimlerini kazımışlar. Şu ana kadar manzara güzel ama iki şehir arasında çok önemli bir fark var:
-Roma'da sanki zaman durmuş, tarih capcanlı ayakta; bir o kadar da yeşil alanlar itina ile korunuyor. Bir bina inşa etmek deveye hendek atlatmaktan zor.
-İstanbul'da son zamanlarda olan olayları bilirsin. Artık yedi kule olmuş güzel İstanbul. Yeşil alanları korumayı bir yana bırak, o ihale senin bu ihale benim Avrupalıların dediği gibi her taraf mushroom olmuş! Gezi Parkı sadece işin görünen kısmı, dünyaya sesimizi duyurduğumuz artık dur! dediğimiz, zurnanın zırt dediği an... Sinsice İstanbul genişliyor; gökdelenler, bilmem ne tower'lar, yok kentsel dönüşüm, kitlesel birleşim filan falan...
Ailem, sevdiklerimin çoğu burada yaşadığı için yıl içerisinde İstanbul'a sık sık gelip gidiyorum. Her gelişimde de yeni bir rezidans, kule, gökdelen veya alışveriş merkezi ile karşılaşıyorum. Ve de her defasında ağzım beş karış açık kalıyor. Böyle bir yapılaşma, bu kadar kısa sürede nasıl olabilir!? Gecekondu diker gibi hooop bir bakıyorsun al sana bilmem ne kule! İstanbul kimliğini son 14 yılda çok değiştirmiş; adeta çakma Dubai olmuş. Eeee tabi Arap yatırımcılar sağ olsun, bir bahardır estirdi bir zamanlar...
Neyse ufak bir tur attım memleketimde ve bir ton resim çektim; işte bunlardan bazıları....
Yorum senin....
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder